Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Duran Boz, selamın karşılıklı bir güven akti olduğunu, 'Benden sana zarar gelmez, bana güvenebilirsin.' anlamını taşıdığını açıklayarak devam etti konuşmasına.

Kadim dostluklar kurmanın, zor zamanlarda omuz omuza vermenin emsal isimlerinden Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt gibi isimlerin eşine ender rastlanabilecek bir güven ve dayanışma örneği gösterdiklerini çeşitli anektotlarla anlatan Duran Boz, Yedi Güzel Adam'ın bir adlandırmadan daha çok sanat, edebiyat, fikir yolculuğunun imgeleri olduklarına dikkat çekti.

Var oluşumuzu aramanın, bulmanın hayatı anlamlandırmanın çabasıyla, sorumluluğuyla ödevli olduğumuzu bu bilinci edinmede aile, okul ve arkadaş çevresinin çok büyük katkısı olduğunu belirtti. Bunu genişletmenin, zenginleştirmenin en önemli yol ve yönteminin okumak, anlamak, kavramak ve bilinçle yaşamak olduğunu söyledi.

Nuri Pakdil'in, "Okumayan meydan okuyamaz. Okumadığın gün karanlıktasın." dediğini hatırlatan Duran Boz, "Hiçbir imkana haset etmeyin, gıpta edin, iyi ve güzel olana daima imrenin. İmrenmek, bir şeye erişme arzusunu yedeğinde taşır. Geleceğinizden ümit varolun. Sezai Karakoç'un, "Ey Müslüman, sen İslam'ı öyle diri yaşa ki seni öldürmeye gelen sende dirilsin." deyişini unutmayın.

Müslümanların tarihinde şiirin özel bir yeri vardır. Bu yaşlarda insanın ezber etme kabiliyetinin güçlü olduğunu bu nedenle bol bol şiirler ezberlemenin ileriki dönemlerde apayrı bir yerinin olacağını belirttikten sonra gençlere şu tavsiyelerde bulundu: Bir defter edinin. Bu deftere "Benim Şiirlerim" adını verin. Sevdiğiniz, güzel bulduğunuz şiirleri bu deftere kaydedin. Bir süre sonra harikulade bir şiir antolojisi oluşturduğunuzu fark edeceksiniz. Bunu hikaye, anı, günlük türleriyle çeşitlendirmek mümkün.

Ayrıca nitelikli okumalar yapmanın çok önemli olduğunu, çeşitli kitap tavsiye listelerinin okuma yolculuğunuzu çeşitlendireceğini, kısaltacağını bilmenizi isterim.

Benim okuma yöntemim şudur: Kitapta önemli bulduğum yeri çizerim, sayfalara ilave notlar yazarım bu yöntem okuma serüvenimde daha sonraları çok işime yaramıştır. Size de tavsiye ederim.

Cahit Zarifoğlu şöyle der bir eserinde, "Hayal kurun ama hayalperst olmayın." Bir büyük hikayenin düşünü kurun. Kendinize ulvi hedefler belirleyin. Günlükler tutun mesela. Birbirinizle kitap sohbetleri yapın. Yazma deneyimleri edinin. Böylece okuma atlasınızı her geçen gün zenginleştirdiğinizi göreceksiniz.

Bir öğrencinin "Hayatınızın en önemli kararı nedir?" sorusuna, "Nuri Pakdil'le tanışmamdır." cevabını veren Duran Boz, konuşmasını Sezai Karakoç'un Çocukluğumuz şiirini okuyarak tamamladı.